Favori Albümler

12 Şubat 2012 Pazar

Kararlar

Şimdiye kadar verdiğim kararların çok azından pişmanlık duydum biliyor musunuz sevgili takipçilerim? İnsan kendi kararlarından pişman olmaya başladıysa orada büyük bir sıkıntı olduğuna inanmışımdır hep. Ne olursa olsun kendi seçimlerinizin başına getireceği durumları metanetle karşılamayı öğrenebildiğinizde daha iyi bir insan olmak için büyük bir adım atmış olursunuz bence. Verdiğin karar dönüp dolaşıp sende patladığı zaman da sorunu kendinden başka kimsede aramayıp şapkanı önüne alıp düşünebilmeyi başarmak gerekir.

Başkalarının zoruyla verdiğim kararlar olmadı değil aslında. Şu anda hayatta ilerlediğim yollardan birinin sebebi bu tarz kararlar mesela. Bunların pişmanlığını duymuyorum ve duymam gerektiğini de düşünmüyorum. Gerçekten elimde değildi ve böyle olmak zorunda kaldı, ağlayıp sızlamaya hakkım yok.

Hayatıma giren (girmesine izin verdiğim) insanların çok azından pişmanım mesela. Bana ne kadar zarar vermiş olursa olsunlar yine de bana ufak tefek katkılarını göz önünde bulundurup hayatımda bulundukları süreye lanet etmiyorum. Sevgi dolu bir insanım değil mi fdsjlkfjds. Tersim pistir ama çok sağlam kin tutarım bana ciddi ciddi zarar veren adama, ha yine de ibnelik yapmam ama kıyamam lan.

Sevgililerimden ya da ucundan kıyısından hayatıma dokunan hiç bir kadından da pişmanlık duymadım. Hepsinden bir şeyler öğrendim ilerideki ilişkilerimin daha parlak olmasını sağlamak için, ve bunları kullandım. İlişkilerin amacı bu değil mi zaten? Doğru insanı bulana kadar mümkün olduğunca kendini geliştirmek ve yetiştirmek. Evet.

Diyeceğim odur ki sevgili okuyucu; hayatında mutluluğu yakalamanın kısa yollarından biri kendinle, kendi gözlem ve karar yeteneğinle barışık olmaktır. Kendi hayatınızı yaşıyorsunuz ve gerçekten kontrolünüz dışında gelişen olaylar hariç herşeyden siz sorumlusunuz. Bu kadar mızmızlanmaya hakkınız yok haberiniz olsun.

9 Şubat 2012 Perşembe

Huzur

Huzurluyum ulan. Herşeye ve herkese inat itler köpekler gibi huzurluyum. Huzurumu kaçıracak bir araba olay ve insan olmasına rağmen hala tık yok. Meaşallah diyip tahtalara kütüklere vurun dostlar elven mutlu ve rahat.

Hepimize olmuyor mu böyle hayata küstürecek, ağız yüz kırdıracak boktan boktan durumlar? Oluyor. Ama etkilenmemek elinizde ey sevgili okuyucu gerçekten elinizde. Aslında siz istemediğiniz sürece hiç bir şey size zarar veremez, veremiyor.

Bir insanın sahip olduğu en büyük silahı aklı ve bilinci, bunu biliyor muydunuz? Bilin. Ve ona göre davranın, kırmayayım çenenizi. Başına nahoş bir olay geldiğinde bilincini bunu düşünmeye kapatmayı başarabilirsen o sen açmak isteyene kadar bir kenarda mühürlü kalıyor. Yüzleşmek isteyene kadar koyduğun yerde uslu uslu seni bekliyor, sen de rahat uyuyorsun.

Hayatta mutluluğun ve rahatlığın yegane anahtarı gamsızlık ve belki biraz da bencillik. Kendini her kişiden ve nesneden önemli olarak görüp, hiçbir şeyin zarar vermemesi gerektiğinin bilincine vardığında ölümsüzlüğü kazanmış oluyorsun otomatikman. Epic win. Bunları bir köşeye not ediyorsunuz değil mi? Aferin.

Bir de çevrendeki insanları değerlendirmek ile ilgili bir ders vereyim sonra gideceğim işim gücüm var, yapılacak bir araba aylaklık beni bekliyor, ayıp. Hayatına girmiş, girmekte ve girecek olan tüm ama tüm insanları tek bir ortak parantezde düşünebildiğinde, üzerine giydiğin zırha sağlam bir kaç plaka daha ekliyorsun. Her insandan her şeyi beklemeye alışın bence. İnsanoğlu ibne ve değişken bir canlı, terbiyesizlik diz boyu kısacası. Evden çıkarken yanaklarından öptüğün annenin çarşıda bir insan öldürüp eve geri dönebileceğini düşün. Gözlerinin içine bakıp aşk sözcükleri fısıldadığın sevgilinin senle buluştuktan sonra dört kişiyle grup sekse gidebileceğini düşün. Bunları güvenmemek anlamında algılama, sadece olursa şaşırma diye anlatıyorum. İşte kafanı bu düşüncelere alıştırabilirsen her şey çok tatlı oluyor. Sen de yap, güzel oluyor.

Kısa kısa kendi kafamın nasıl çalıştığını ve nasıl bu kadar geniş olabildiğimi anlatayım dedim oldu sanırım hı? Okuyun anlayın da biraz da siz gamsız ve mutlu olun, burası boyu geçmiyor. Valla.


3 Şubat 2012 Cuma

Status Update !!111bir

Gördüğünüz üzere tekrar gaza geldim sayın seyirciler. Benim böyle vakitli vakitsiz gelip giden yazma arzularım olur, sonra gider bu istek söylemek istediklerim içimde patlar falan. Çeşitli dış etkiler ve içimden gelen hedelerle tekrar yazmak isterim, yazarım, sonra 2 sene hiç bir şey yazamam. En son nerdeyse iki sene evel yazın başıma gelen bir olayı yazmışım mesela şimdi baktığımda. Her tekrardan başladığımda kendime "bu sefer düzenli yazacağım" diye söz vermeme rağmen olmuyor işte kısmet diyip geçiyorum ben de yeteri kadar umursamaz bir insan olduğumdan. Şimdilik bir durum güncellemesi yapayım o yazdan beri neler oldu, bakalım belki devamı da gelir kim bilir?

Başlıyorum;

O yazıyı yazma sebebim olan belime kadar uzun dümdüz sarı saçlarım artık yok. Canım sıkıldı hem çevrenin tepkisinden, hem sıcakta boğmasından, hem sevişirken ağzıma burnuma dolmasından, hem de yavaştan kariyerimi etkilemeye başlamasından. İyi ki de kestirmişim çevremdeki her on kişiden dokuzu daha taş olduğumu söylüyorlar, çok pis şirkete gelmiyorsam sanırım böyle daha iyi oldum.

Dış görünüşümdeki diğer değişikliklerden biri, artık çenemde bir piercing taşıyor olmam. Detaya girmek istemiyorum, canım istedi yaptırdım. Dağılın.

Yıllardır istediğim dövmeye 5-6 gün önce kavuştum. Artık sağ kolumda One Ring'in üzerindeki elf alfabesi ile yazılmış rünler bulunmakta. Çok memnunum ve tabir-i caiz ise aşk yaşıyorum dövmemle, uslu uslu iyileşiyor kerata <3

İzmir'de öğrenci olarak geçirdiğim üçüncü senedeyim ve üçüncü sınıfta istikrarlı bir şekilde devam ediyorum. Oradaki arkadaş çevremde masif bir değişiklik yaşayıp yalnız kalmama rağmen hayat bir şekilde devam ediyor, mutluyum neredeyse yalnız olmaktan.

İstanbulda okuduğum üniversiteyi bırakıp İzmir'e yerleştiğime hiç pişman değilim. Marmaradan sınıf arkadaşlarımın nerdeyse hepsi mezun oldu ama banane lan benden kıymetli mi allasen jfklsjsflkds. İki sene geriden yaşıyorum ama mutluyum en azından.

İstanbuldan ayrıldıktan sonra adamakıllı devam ettirmediğim müzik işlerine tekrardan başlamaya tenezzül ettim, umut vaadeden bir grup içerisinde cici şarkılar söylemeye devam ediyorum. İlk konserime hepiniz davetlisiniz, Long live rock&metal!! \m/

Yıllardır beraber koşturduğum külüstür bilgisayarımdan kurtuldum, yeni bir bilgisayar aldım, kendisiyle de büyük bir aşk yaşıyorum bir görseniz öyle tatlı ki!! Oynamalara doyamıyorum kendisiyle.

Şimdilik aklıma gelen şeyler bunlar sevgili gençlik, artık düzenli yazacağım desem de inanmayın siz, bundan sonraki post 2 sene sonra gelebilir yine. Hoş bu ara yarıyıl tatilinde istanbulda sıkılmakla meşgulüm, daha sık görüşebiliriz hı? evet. Ok, kib, by, aeo.