Favori Albümler

27 Haziran 2010 Pazar

Bu Gece Ölsem...

Aslında bu yazıyı birkaç hafta evel İstanbul’dan İzmir’e dönerken yazmıştım ama internetsizlikten ve araya giren diğer şeylerden dolayı bugüne kısmetmiş. Bakalım neler düşünüp yazmışım…

Gecenin köründe sadece dolunayın ve otobüsün farlarının aydınlattığı karanlık bir yolda ilerliyorum cam kenarı 29 numaralı koltukta. Kucağımda ise şu anda bu satırları yazabilmemi sağlayan netbook'um durmakta. Yanımdaki koltuk ise şaşırtacak şekilde boş, şaşırıyorum çünkü otobüsün nerdeyse tamamı dolu. Normalde bu konuda bahtsız bir insanımdır ve yanıma her türlü garip insan oturur yolculuklarda. Ama bu sefer talih benden yana, bu yazımı yazabileceğim.

Aklıma bir fikir geliyor bir yandan Blind Guardian'dan "Journey Through The Dark" dinlerken. Birazcık rahatsızlık verici ve hatta hastalıklı bir fikir olduğunu inkar edemeyeceğim:

Bu gece yolda bir kaza geçirip ölsem arkamdan kaç kişi gözyaşı döker acaba?

Hemen tüyleriniz ürpermesin sevgili okuyucularım bana bir şey olduğu yok sağ salim İzmir’e varmayı planlıyorum, biletimi de Varan’dan aldım kısacası bu ihtimal iyice azaldı. Ama bir an bu “kıyamet” senaryosunun hayata geldiğini varsayalım beraber ne dersiniz?

Bir insanın kaybına üzülmek kolay bir şeydir bunu kabul ediyorum, ancak bu kayıba ağlamak için kaybedilen kişi ile aranızda bir takım bağlar olması gerekmektedir bence. İşte beni meraka sürükleyen şey buydu, çevresinde o kadar fazla insan olan birisi olmama rağmen kaç kişi ile bu bağları paylaşmaktaydım? Hadi bir bakalım kaç kişi ağlar elven’ın arkasından:

Öncelikli olarak yakın aile çevrem geliyor tabii ki onların hiçbirinin arkamdan ağlamaması gibi bir durum yok, kamerayı biraz uzağa çektiğimizde uzak akrabalarımı görüyoruz. Çoğunun tepkisi “tüh tüh gencecik de çocuktu Allah ailesine sabır versin” modundan öteye gitmez eminim.

Arkadaş çevresini teker teker incelersek durum şöyle

Çocukluk arkadaşlarım ve ilkokul arkadaşlarımdan toplasan 1 kişi zorla da olsa çıkar. Ortaokul tayfasına bakınca 4-5 kişi geliyor aklıma ve bu sayı o dönem için fena değil sanırım. Lise güruhuna baktığımızda 10 civarı kişi rahat çıkıyor ki buna şaşırmamak lazım en yakın ilişkilerin kurulmasına müsait 4 koca sene geçirdik beraber. Marmara üniversitesindeki arkadaşlarım arasından da bir 4 kişilik kontenjanım var. Ege’dekiler için bir şey söylemek için fazla erken ama en azından ev arkadaşlarım falan “ulan kirayı napıcaz şimdi .mınakoyim” modunda ağlayabilirler. Bunun yanında internetten tanıştığım insanlardan ağlayan eden olur mu bilemem ama ekşisözlük tayfasından bunu yapabilecek birkaç can insan var evet. Eski sevgilierime bakarsak beni hala o kadar düşünen ve seven sadece bir insan var aklımda ve ondan da şüphem yok bu konuda. Şu anda bir sevgilim olmadığından o bölümü pas geçiyoruz. Kategorize edemeyeceğim insanlar arasından da 5-6 kişi çıksa tamamdır bence.

İşte duruma böyle bakınca ailem hariç 30-32 kişi gibi bir sayı çıkıyor benim ruhum bu dünyayı terk ederken beni uğurlamak için birkaç damla gözyaşlarını feda edecek insanlar hakkında ey okur. Bu muhakemeyi herkes yapmalı mı yoksa sadece benim manyaklığım mı bilemedim ama bildiğim tek bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir dhjkshjkjdkhgjkljhgf (illa bir yerde cıvıyacağım haa)

Bu yazıda kimsenin ismini kullanmak istemedim ama sayıları netleştirirken teker teker saydım isimleri emin olun. Eğer unuttuğum bir grup olduysa affola ve arkamdan ağlayacak bu 30 32 kişi arasında kendinizi de görüyorsanız size çok teşekkür ederim efendim, cansınız…

1 yorum:

16fm235 dedi ki...

30-32 kişi değil. emin ol ki annen ve ben en az 15-20 kişilik ağlarız..iyi sayamamışsın!!!